Scroll to top

Güzelhisar Deltası, tarihi tuzlası ve kuş cennetiyle, doğal, tarihi, arkeolojik ve kültürel miras olarak büyük zenginliğe sahip bir alandır. Arkeolojik varlıkların yanında Aliağa çevresi için sulak alanlar da doğal çevre farkındalığının oluşturulması için önemli ve bir o kadar da fırsat sunan yerlerdir. Sulak alanlar ekolojik sistemlerin önemli parçalarıdır ve bu açıdan hassas yerlerdir. Myrina’nın hemen güneyinde yer alan Güzelhisar Çayı Deltası Ramsar Sözleşmesi’nde (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) vurgulanan sulak alanların korunması için belirtilen gerekliliklerin büyük bölümüne sahiptir.

Güzelhisar Deltası, tarihi tuzlası ve kuş cennetiyle, doğal, tarihi, arkeolojik ve kültürel miras olarak büyük zenginliğe sahip bir alandır. Arkeolojik varlıkların yanında Aliağa çevresi için sulak alanlar da doğal çevre farkındalığının oluşturulması için önemli ve bir o kadar da fırsat sunan yerlerdir. Sulak alanlar ekolojik sistemlerin önemli parçalarıdır ve bu açıdan hassas yerlerdir. Myrina’nın hemen güneyinde yer alan Güzelhisar Çayı Deltası Ramsar Sözleşmesi’nde (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) vurgulanan sulak alanların korunması için belirtilen gerekliliklerin büyük bölümüne sahiptir.

İlk Adı Titnaios

Güzelhisar Çayı’nın antik yazarlara göre ilk adı Titnaios (Titna)’dur. Antik Çağ yazarlarından Pliny’e göre Titanus Şehri bu civardadır ve adını bu çaya vermiştir. “Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası” yazarı Ramsay Aigai’ye yaptığı gezi hakkında açıklama yaparken bu çayın adının Pythicos olduğunu belirtir. Güzelhisar Çayı’nın başının Aigai (Köseler Kalesi) yakınlarında olduğunu gözlemlediğini söyleyerek ayrıca haritasında işaretlediğini yazmaktadır.

Güzelhisar Çayı

Antik Çağ’da Titnaios ve Pythikos, Beylikler ve Osmanlı Dönemi’nde Kocaçay, günümüzde ise Güzelhisar Çayı olarak bilinen Aliağa’nın en değerli akarsuyu, Yunt Dağı’ndan doğarak bir tarafında Myrina Antik Kenti, diğer tarafında Ağapark Plaj Tesisleri arasından Ege Denizi ile buluşmaktadır.

Coğrafi Özellikler

İzmir’in kuzeyinde, Çandarlı Körfezi’nin kıyısında konumlanan Aliağa’nın yüzölçümü 412,5 km²’dir. İlçenin kuzeyinde Bergama, güneyinde Foça ve Menemen ilçeleri, doğusunda Manisa ili, batısında Ege Denizi bulunmaktadır. İlçe toprakları dağlar, platolar, alçak tepeler ile Güzelhisar Deltası, Güzelhisar Grabeni, kıyı düzlükleri ve alüvyal topraklardan oluşur. Graben içine yerleşen Güzelhisar Çayı, Ege Denizi’ne döküldüğü alanda 4,7 km² büyüklüğünde delta oluşturmuştur. Güzelhisar Deltası’nın Aliağa koyu kenarındaki lagün Aliağa Kuş Cenneti’nin bulunduğu önemli bir sulak alandır.

Güzelhisar Deltası

Aliağa’nın en büyük akarsuyu Güzelhisar Çayı’dır. Kaynağını Yunt Dağı’ndan alan Koca Çay, Güzelhisar Barajı’ndan çıktıktan sonra Güzelhisar Çayı adını alır ve graben alanında kuzeybatı yönünde akarak Aliağa Koyu kuzeyinden Çandarlı Körfezi’ne dökülür. Güzelhisar Çayı’nın başlıca kollarını Kunduz Dere, Sirice Dere ve İbrim Dere oluşturur. Güzelhisar Deltasının mevsimlik akışa sahip önemli akarsularını ise Karadere, Karapınar Deresi, Uzunhasanlar Mahallesi içinden geçen Sirice (Sıraca) Deresi, Çıtak Deresi, Yörük Deresi, Çıtak ile Güzelhisar arasında bulunan İnice Dere (Yunak Deresi), İbrim Dere, Balaban Deresi Kaplan Deresi, Güney Deresi, Arap Deresi, Kemer Dere, Omar Dere, Koca Dere ve Haraççıbahçe Deresi oluşturur.

Güzelhisar Barajı

Güzelhisar Barajı, Güzelhisar Çayı üzerinde, içme-kullanma ve sanayi suyu temini amacı ile 1975-1982 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Baraj gölünün bir kısmı Manisa’nın Yunusemre ilçesi sınırlarında yer almaktadır. Baraj, Aliağa ve çevresinde büyük bir göl oluşturması açısından çevreye ve ekolojik sisteme önemli katkıları bulunmaktadır.

Güzelhisar Tuzlası

İnsanlığın yerleşik yaşama geçtiği Erken Neolitik Dönem’den itibaren tuzun bir takas aracı ve ticarete konu meta olarak kullanıldığı bilinmektedir. Yüzyıllarca insanlık için çok kıymetli olan tuz, “Beyaz Altın” diye anılıyordu. Günümüzde Adacık Mevkii olarak bilinen yarımadada Güzelhisar Deltası’nın denizle buluştuğu bölgede “Aliağa Kuş Cenneti” olarak bilinen sulak alan bulunmaktadır. Bu alan 1980’li yıllara kadar tuz üretimi için kullanılan, tarihsel metinlerde “Güzelhisar Tuzlası” adıyla belirtilen küçük bir tuzladır.